Crossing-Over Olayı ve Teorik Sonuçtan Sapma
Türkçe’ye “Parça Değişimi” olarak da çevrilebilen bu hücresel olay tür
içerisinde çeşitliliğin sağlanmasında önemli rol oynamaktadır. Mayoz hücre
bölünmesi esnasında meydana gelen ve homolog kromozomlar arasında genetik
materyal alışverişi olarak tanımlanır. Parça değişiminin sonuçlarına bakmadan
önce gerçekleşme mekanizmasını kavramamız gereklidir.
Öncelikle mayoz bölünmenin ne demek olduğunu açıklayalım. Mayoz hücre
bölünmesi, 2 aşamada meydana gelen, üreme hücrelerinin oluşmasını sağlayan,
bölünme sonucunda birbirinden farklı ve kromozom sayısı yarıya inmiş hücreler
oluşturan hücre bölünmesi mekanizmasıdır. Yani, 46 (2n) kromozoma sahip
insanlarda üreme hücreleri olan sperm ve yumurta mayoz bölünme ile oluşturulur.
Bu yüzden sperm ve yumurta hücrelerinin 23’er (n) kromozomu vardır. Ayrıca
hiçbir yumurta ve sperm hücresi birbiri ile aynı değildir. Sperm ve yumurtanın
birleşmesi ile 46 (2n) kromozomlu canlıların meydana gelmesi ve tek yumurta
ikizi olmayan hiçbir kardeşin birbirine genetik olarak tıpatıp benzememesi
mayoz hücre bölünmesinin amacını çok net bir şekilde açıklar niteliktedir.
Kromozom sayısının korunması bariz bir şekilde meydana gelirken, tür
içerisinde farklılıkların meydana gelmesi hangi durumdan kaynaklanmaktadır? Bu
durum da yine sadece mayoz hücre bölünmesinde görülen parça değişimi olayı ile
sağlanmaktadır.
Mayoz hücre bölünmesinin aşamalarını baktığımızda Mayoz-I ve Mayoz-II
olmak üzere iki ana sürecin olduğunu görebiliriz. İlk mayoz bölünme sürecinin
(Mayoz-I) Profaz-I safhası homolog kromozomların birbirlerine en yakın
pozisyonda oldukları zamandır. Bu aşamada homolog kromozomların gen interaksiyon
bölgeleri birbirlerine temas ederek genetik materyal değişiminde bulunurlar ve
ortaya her iki homolog kromozomdan da farklı olan modifiye edilmiş bir homolog
kromozom çifti çıkar. Daha sonra Metafaz-I evresinde ise bu homolog kromozom
çifti kromotin iplikler vasıtası ile hücrenin iki farklı köşesine çekilerek
ayrılmaları sağlanır ve her biri farklı hücrelerde yer alırlar. Ortaya çıkan
hücrelerin yapısı bölünen ana hücrelerin yapısından farklıdır ve bu durum parça
değişimi ile sağlanır. Mayoz-II sürecinde tekrardan parça değişimi meydana
gelmez! Ayrılan homolog kromozomların her birinin bu kez homolog kromotidleri
ayrılır. Böylece kromozom sayısı da yarıya inmiş olur.
Parça değişimi olayı yalnızca homolog kromozomlar arasında
gerçekleşir ve her bölünme olayında gerçekleşmek zorunda değildir. Lakin mayoz
bölünme olaylarının çok büyük bir çoğunluğunda parça değişimi meydana gelir.
Zaten parça değişimi birkaç sefer dahi meydana gelse, üretilen milyarlarca sperm
hücresinin içerisinde bu hücrelerin sayısı önemsenmeyecek kadar azdır.
Peki, parça değişiminin bizim işimize yarayan kısmı nedir? Kuşların
renk mutasyonlarına göre eşlenmesi yapılırken elbette ki kararlı formlar oluşturması
göz önünde bulundurulan bir etmen lakin bazen onlarca çaprazlamaya rağmen
hiçbir şekilde teorik çıktı ile tutarlı sonuçlar elde edilemiyor. Bu durum
parça değişiminin olması ile açıklanabilir. Zebra ispinozlarından örnek
vermemiz gerekirse, 80 adet kromozoma sahip olduklarını biliyoruz. Bu da 40
adet homolog kromozom çifti yapar. Bunların 1 tanesinin gonozomlar olduğunu
hesaba katarsak geriye 39 çift kromozom kalıyor. Her bir renk mutasyonunun
ilgili geni farklı otozomlar üzerinde bulunuyor olabilir veya bizim kombine
etmek istediğimiz, birbiri ile kararlı formlar yaratan renklerin ilgili genleri
farklı kromozomlar üzerinde yerleşmiş olabilir. Keza bu güne kadar otozomal
mutasyonlarda teorik sonuçtan sapma olmadığı için bunun, en azından şimdilik,
doğru olduğunu söyleyebiliriz. Peki, eşey bağlantılı mutasyonlar için durum
nasıl?
Eşey bağlantılı mutasyonların sayısının otozomal mutasyonlar
karşısında çok az bir oranda kalması da farklı kromozomlar üzerinde bulunma ihtimallerini
doğrular nitelikte. Bu yüzdendir ki otozomal mutasyonları kombine ederken fazla
bir zorluk yaşanmamakta. Buna karşın zaten az olan gozonomal mutasyonlar
kombine edilirken bir türlü istenilen sonuç elde edilememektedir. Örnek vermek
gerekirse Fawn ve CFW serisi zebra ispinozlarındaki iki gonozomal mutasyondur.
Fakat bu iki rengin kombine edilmesi çok düşük ihtimal olup, istenilen yavrular
çok çok düşük oranlarla elde edilmektedir. Eşey bağlantılı mutasyonların, eşey
kromozomları üzerinde bulunduğu ve yalnızca bir homolog gonozom olduğu emin
olduğumuz bir durum olduğuna göre bu iki renk kombine edilirken aynı lokasyonda
olup parça değişimine uğramaları kesine yakın bir olasılıktır. Parça
değişiminin etkisi ile çıktılar teorik sonuçtan hayli sapmaktadır. Bu yüzdendir
ki CFW ve Fawn renk kuşlar güçlükle üretilmektedir ve nadirdirler. Kırmızı
yüzlü papağan ispinozlarına bakacak olursak da Lutino ve Sea-Green renklerinin
ikisi de eşey bağlantılı resesif mutasyonlardır. Parça değişiminin etkisi ile
kombine edilmesi oldukça güç hale gelmekte ve parmakla sayılacak kadar az
bulunmaktadırlar. Eşey bağlantılı mutasyonları kombine ederken bize yardım eden
yegâne faktör, elbette taşıyıcılık durumuna göre şans artar ve azalır, şanstır.
Olaylar tamamen tesadüfi bir şekilde gerçekleşmektedir ve net bir teorik sonucu
yoktur.
Şansımızı arttırmanın herhangi bir yolu yok mu? Eğer ki zaten çok
düşük olan ihtimaller biraz daha yükseltilmek ve şans faktörünün etkisi
azaltılmak isteniyorsa, çalışılan takımların gen havuzu sürekli daraltılarak
hareket edilmelidir. Lethal etkiye sahip mutasyonlar da göz önünde
bulundurularak Ebeveynler ile yavrular veya kuşak farkı olan kardeşler
eşlenerek gen havuzu daraltılabilir, parça değişimi olayının belli bir frekans
takip etmesi sağlanarak sonuca daha hızlı gidilebilir.
Çeşitli örnekler vermek gerekirse gökkuşağı ispinozlarında Pastel,
Ivory ve Cinnamon vücut renkleri eşey bağlantılıdır ve kombine edilmesi hayli
güçtür. Zebra ispinozlarına CFW ve Fawn, Kırmızı başlı papağan ispinozlarında
Lutino ve Sea-Green, mavi başlı papağan ispinozlarında Cinnamon ve Lutino gibi
mutasyonlar gonozomal mutasyon kombinasyonlarına ayrıca örnektir.
Yorumlar
Yorum Gönder