Temel Genetik ve Kalıtım İlkeleri
Canlı organizmaların bütün yaşamsal olayları ve kalıtsal bilgileri
genler tarafından belirlenir ve idare edilir. Bu yüzden genler hayati önem
barındırmaktadır. Bir gen, canlının faydasına bir özelliği kodlayıp hayatta
kalma şansını arttırabilse de ölümcül bir hastalığı kodlayıp yaşamını sona da
erdirebilir. Şimdi kalıtımsal süreçte rol alan yapıları inceleyelim.
- · Gen : Kalıtımın en küçük elemanıdır. Canlıların kalıtsal karakterlerini şifreler ve nesilden nesile aktarılmasını sağlar.
- · Alel : Herhangi bir karakteri şifreleyen genin bulunabileceği hallerden her biridir. Her bir gende çiftler halinde bulunur. Örneğin, herhangi bir gen baskınlık durumuna göre AA, Aa veya aa alelleri ile kodlanabilir.
- · Lokus : Genin alellerinden her birinin bulunduğu yerdir.
- · DNA : Genlerden oluşan ve canlıdaki bütün genetik bilgiyi saklayan sarmal yapıdaki kalıtım elemanıdır.
- · Kromozom : Canlıdaki DNA moleküllerinin özel bir protein kılıfla sarılıp yoğunlaşarak oluşturduğu yapıdır.
- · Gonozomal Kromozom : Canlılarda genelde 2 adet bulunan ve cinsiyeti belirleyen kromozomlarıdr. Eşey kalıtımlı özellikler gonozomlar üzerinden kalıtılır.
- · Otozomal Kromozom : Canlıların cinsiyet dışındaki kalıtımsal bilgilerini barındıran kromozomlardır.
- · Genotip : Canlının genetik kodlarının tamamıdır.
- · Fenotip: Canlının sahip olduğu genotip sonucu fiziksel özelliklerin dışa vurumudur. Örneğin, bir kuşun XxYYaa ile kodlanan özellikleri onun genotipi, bunun sonucunda beyaz renk, çapraz gaga ve gri göze sahip olması ise onun fenotipidir.
Kromozomlar mikroskop altında “X” şekline benzediği için yine bu şekle benzer olarak tasvir edilir.
Cinsiyetin Belirlenmesi
Canlıların cinsiyeti yukarıda da belirttiğimiz üzere gonozomal
kromozomlar tarafından belirlenir. Canlılar genelde 2 adet gonozomal kromozoma
sahiptirler ve bunların her biri bir eşeyi şifreler. Şifrelenen eşeyleri ise
belirlemekte sıklıkla kullanılan 3 adet sistem vardır.
1. XY Sistemi : XY
eşey sistemi çoğunlukla insanlarda ve bazı böcek türlerinde kullanılır.
İnsanlardan da aşina olduğumuz üzere iki adet “X” gonozomuna sahip bireyler
dişi, bir adet “X” ve bir adet “Y” gonozomuna sahip bireyler ise erkektir.
2. XO Sistemi : XO
sistemi çekirgelerde ve bazı böcek türlerinde kullanılır. İki adet “X”
gonozomuna sahip bireyler dişi, bir adet”X” ve bbir adet “O” gonozomuna sahip
bireyler ise erkektir.
3. WZ Sistemi : WZ
sistemi başta kuşlar olmak üzere kelebekler ve bazı balık türlerinde
kullanılır. Diğer iki sistemin aksine bir adet “Z” ve bir adet “W” gonozomuna
sahip bireyler dişi, iki adet “Z” kromozomuna sahip bireyler ise erkektir.
Eşey kalıtımlı özellikler kısmında “Z”
ve “W” gonozomları üzerinden işlemler yapacağız.
Genlerde Baskınlık ve Çekiniklik Durumu
Canlılardaki
kalıtsal özellikleri şifreleyen genlerin 2 adet alel tarafından kontrol
edildiğinden bahsetmiştik. Bu alellerin belirlediği genin durumuna baskınlık
denir. Baskınlık durumundaki 2 çeşit alelin karakteristiğini inceleyelim.
1. Baskın Alel :
Her koşulda varlığını ortaya koyan, diğer alelin etkisini ortadan kaldırabilen
aleldir. Ayrıca “dominant” olarak da bilinir. Baskın aleller genelde büyük
harfler ile belirtilirler.
2. Çekinik Alel :
Varlığını yalnızca baskın alelin yokluğunda ortaya koyabilen aleldir. Ayrıca
“resesif” olarak da bilinir. Çekinik aleller genelde küçük harfler ile
belirtilirler.
Yaptığımız açıklamaları
örnekler ile ifade edelim.
Zebra ispinozlarında tepeli özelliği
şifreleyen gen baskın karakterlidir. “A” harfini baskın alel, “a” harfini ise
çekinik alel olarak tanımlayalım.
Eğer bir kuş tepeli özellikle ilgili “AA” alel dizilimi olan bir gene
sahipse kuş tepeli özelliği gösterir çünkü baskın alel her şekilde varlığını
ortaya koyar
Eğer bir kuş tepeli özellikle ilgili “Aa” alel dizilimi olan bir gene
sahipse kuş tepeli özelliği yine gösterir çünkü baskın alel bir adet olsa dahi
her koşul altında varlığını ortaya koyar.
“aa” alel dizilimine sahip olması durumunda ise özelliği gösteremez
çünkü ortamda baskın alel yoktur.
Zebra ispinozlarında beyaz
rengi kodlayan gen çekinik karakterlidir. “E” harfini baskın alel, “e” harfini
çekinik alel olarak tanımlayalım
Eğer bir kuş “ee” alel dizilimine sahip ise kuş beyaz rengi gösterir
çünkü çekinik özelliğin kendini gösterebilmesi için ortada baskın alel
bulunmaması gerekir.
Eğer kuş “Ee” alel dizilimine sahip ise beyaz rengi göstermez lakin beyaz
renge taşıyıcı olur. Kendisi beyaz renge sahip olamaz ama uygun şartlar
altında beyaz rengi yavrularına aktarabilir. “EE” alel diziliminde ise hiçbir
şekilde özelliği gösteremez ve gelecek nesillere aktaramaz.
Yukarıdaki örneklerden şunlar çıkarılabilir:
Þ Baskın
karakterli özellikler “baskın-baskın” ve “baskın-çekinik” alel dizilimi
durumlarında varlığını gösterebilir.
Þ Baskın
karakterli bir özelliğe taşıyıcı olunamaz.
Þ Çekinik
karakterli bir özellik yalnızca “çekinik-çekinik” alel dizilimi ile ortaya
konulabilir. “baskın-çekinik” durumda ise canlı, ilgili çekinik karakterli
özelliğe taşıyıcı olarak tanımlanır.
Otozomal Çekinik Kalıtım
Yukarıda
bahsettiğimiz gibi kompleks canlılar genelde 2’si gonozomal olmak üzere türde
türe değişen kromozom sayısına sahiptirler. Örneğin insanlar, erkeklerde XY+44
ve dişilerde XX+44 olmak üzere toplam 46 kromozoma sahiptir. Otozomal kalıtımlı
özellikler canlıların otozomal kromozomları üzerinden aktarılırlar. Canlıların
cinsiyetinin kalıtımda hiçbir etkisi yoktur. Şimdi yaptığımız açıklamayı biraz
örneklendirelim.
Ornitolojinin “laboratuvar
fareleri” konumundaki zebra ispinozlarından örnek verelim. Zebra ispinozlarında
siyah göğüs özelliği otozomal ve çekinik karakterlidir. Şimdi siyah göğüs
özelliğine taşıyıcı bir erkek kuş ile siyah göğüslü bir dişi kuşun
eşleşmesinden doğabilecek muhtemel yavrulara Punnet karesi metodu ile göz
atalım.
Erkek>
Dişi
|
A
|
a
|
a
|
Aa
|
aa
|
a
|
Aa
|
aa
|
Görüldüğü üzere %50 ihtimalle
“Aa” ve %50 ihtimalle “aa” genotipine sahip yavrular elde edeceğiz. “Aa”
genotipindeki bir kuş siyah göğüsü gösteremez çünkü baskın alelin ortamda
varlığı çekinik siyah göğüs alelinin etkisini ortadan kaldırmaktadır. “aa” genotipli
kuş ise siyah göğüs özelliği gösterir çünkü ortamda baskın alel yoktur. Sonuç
olarak %50 ihtimalle siyah göğüslü yavrular elde ederiz.
Şimdi ise yine zebra ispinozlarından ama bu kez baskın bir özellik
olan “Siyah Yüz” özelliğinden örnek verelim.
Siyah yüzlü bir erkek ile siyah yüzlü olmayan bir dişinin
eşleşmesinden örnek verelim. Lakin burada biraz düşünmemiz gerek. Siyah yüzün
baskın bir özellik olduğunu biliyoruz fakat siyah yüzlü bir kuş “baskın-baskın”
veya “baskın-çekinik” olan herhangi bir genotipe sahip olabilir. İşte burada
devreye Tek Faktör (SF) ve Çift Faktör (DF) kavramları giriyor.
Eğer bir kuş baskın karakterli bir özelliğin yalnızca bir aleline
sahip ise (baskın-çekinik alel
dizilimi) bu kuşa tek faktörlü (SF) eğer her iki aleline de sahipse
(baskın-baskın dizilim) çift faktörlü denir (DF) denir.
O zaman ifadeyi tek faktörlü siyah yüzlü erkek kuş ve siyah yüzlü
olmayan dişi kuş eşleşmesi olarak değiştirelim ve Punnett karemizi çizelim.
Erkek>
Dişi
|
A
|
a
|
a
|
Aa
|
aa
|
a
|
Aa
|
aa
|
Görüldüğü üzere elde
edeceğimiz yavrular %50 ihtimalle “Aa” ve yine %50 ihtimalle “aa” genotipine
sahip olacaktır. Yani %50 ihtimalle siyah yüz kuşlar elde edeceğiz.
Eksik Baskınlık
Bazı durumlarda geni oluşturan aleller birbirlerine karşı tam bir
baskınlık veya çekiniklik sağlayamazlar. Bu belirsizlik neticesinde ortaya her
iki alelin taşıdığı özellikten farklı bir özellik ortaya çıkar. Bunun örneğini
Endülüs tavuklarından verebiliriz. “S” harfini siyah renk aleli, “B” harfini
ise beyaz renk aleli olarak belirleyelim.
Erkek>
Dişi
|
S
|
S
|
B
|
SB
|
SB
|
B
|
SB
|
SB
|
Görüldüğü üzere siyah erkek
(SS) ve beyaz dişi (BB) Endülüs tavuklarının eşleşmesi sonucu ortaya (SB)
genotipine sahip bireyler çıkmakta. Siyah ve beyaz rengin birbirine baskınlık
kuramaması üzerine ortaya çıkan (SB) genotipli bireyler ikisinden de tamamen
farklı olarak gri renge sahip olmaktadır.
Eşbaskınlık (Ko-dominant)
Bazı durumlarda her iki alel de
birbirine aynı derecede baskınlık kurar. Bu durumda canlı her iki alelin de
taşıdığı karaktere eşit ölçüde sahip olur. Bu duruma insanlardaki M ve N kan
gruplarından örnek verebiliriz. M kan gruplu bir erkek ve N kan gruplu bir dişi
bireyin çaprazlamasını ele alalım.
Erkek>
Dişi
|
M
|
M
|
N
|
MN
|
MN
|
N
|
MN
|
MN
|
Görüldüğü üzere çaprazlama sonucu meydana
gelen bireyler erkek ve dişi bireyin aksine (MN) genotipine sahiptir. Fakat
eksik baskınlık olayından farklı olarak her alel de eşit baskınlık gösterdiği
için hem “M” hem de “N” kan grubunun özelliklerini eşit olarak taşıyacaktır.
Eşey Kalıtımlı Özellikler
Buraya kadar üzerine konuştuğumuz
kalıtım örnekleri otozomal kromozomlar üzerinden aktarılan özelliklerle
alakalıydı yani canlıların cinsiyetinin kalıtım üzerinde hiçbir etkisi yoktu.
Fakat her özellik otozomal olarak kalıtılmaz. Bu duruma ise eşey bağlantılı
(sex-linked) kalıtım denir. Belirli özellikler gonozomlar üzerinden taşınır
(kuşlar için cinsiyeti belirleyen Z ve W kromozomları ) ve olasılıklar bunun
üzerinden hesaplanır. Canlıların cinsiyeti kalıtımda rol oynar. Şimdi
cinsiyet bağlantılı kalıtımı örnekler üzerinden açıklayalım.
İlk olarak insanlardan örnek verelim.
Hemofili hastalığı insanlarda X kromozomu üzerinden çekinik karakterli olarak
aktarılır. O zaman sağlıklı dişiye XRXR taşıyıcı dişiye XRXr
ve hasta dişiye XrXr diyelim. Benzer şekilde, hasta erkek
XrY ve sağlıklı erkek XRY olur. Şimdi hasta erkek ve
taşıyıcı dişi bireyin çaprazlamasını yapalım.
Erkek>
Dişi
|
Xr
|
Y
|
XR
|
XRXr
|
XRY
|
Xr
|
XrXr
|
XrY
|
Verilen durumda %25 ihtimalle taşıyıcı
dişi, %25 ihtimalle sağlıklı erkek, %25 ihtimalle hasta dişi ve % 25 ihtimalle
hasta erkek bireyler dünyaya gelecektir.
Bir diğer örneği de yine zebra
ispinozlarındaki “Fawn” renk kalıtımı üzerinden verebiliriz. Fawn renk eşey
bağlantılı ve çekinik karakterlidir. Burada dikkat etmemiz gereken durum
insanlarda erkek bireyler XY olmak üzere heterozigot (alellerin birbirinden
farklı olma durumu) genotipte olurken kuşlarda erkek bireyler ZZ olmak üzere
homozigot (allellerin birbiri ile aynısı olma durumu) genotiptedir.
Hesaplamalarımızı buna dikkat ederek yapmamız gerekli. O zaman Fawn renk
taşıyıcı erkek birey ile Fawn renk dişinin çaprazlamasını yapalım.
ZR alelini baskın, Zr
alelini ise çekinik fawn renk karakterli alel olarak kabul edelim.
Erkek>
Dişi
|
ZR
|
Zr
|
Zr
|
ZRZr
|
ZrZr
|
W
|
ZRW
|
ZrW
|
Punnett karesinden
anlaşılacağı üzere bu eşleşmeden %25 ihtimalle Fawn renk taşıyıcı erkek, %25
ihtimalle Fawn renk erkek, %25 ihtimalle normal renk dişi ve %25 ihtimalle Fawn
renk dişi yavrular elde edilecektir.
Kuşlarda eşeye bağlı kalıtımın prensiplerinden şu sonuçları
çıkarabiliriz.
Þ Dişi kuşlar Z
gonozomu üzerinden taşınan hiçbir karaktere taşıyıcı olamaz.
Þ Erkek kuşlar W
gonozomu üzerinden taşınan hiçbir özelliğe sahip olamaz.
Þ Eşeye bağlı
kalıtım durumunda da aleller baskın ve çekinik karaktere sahiptir.
Þ Bireylerin
cinsiyeti kalıtımda önemlidir.
Eşey Bağlantılı Eksik Baskınlık Durumu
Gonozomlar üzerinden kalıtılan bir genin alellerinin birbirine kesin
bir baskınlık sağlayamaması durumudur. Eksik baskınlık durumundan tek farkı
alellerin gozonomlar üzerinden aktarılmasıdır. Canlıların cinsiyeti kalıtımda
önemlidir.
Eşey bağlantılı eksik baskınlık durumuna en iyi örneği gökkuşağı
ispinozlarındaki yeşil ve sarı vücut renginin kalıtımı olarak verebiliriz.
Yeşil vücut rengi sarı renge gonozomal ve eksik baskındır. Bu durumda
genotipleri şu şekilde inceleyebiliriz ;
Þ ZZ : Bu genotip yeşil vücut rengine sahip erkek kuşlarda bulunur.
Þ
ZZ : Bu
genotipteki erkek kuş eksik baskınlık özelliği gösterir. Bu durumda yeşil ve
sarıdan bağımsız olarak “Dilute” rengini gösterir. Pastel yeşil olarak da
adlandırılır.
Teknik olarak belirtmek gerekirse
de bu genotip SF Yeşil veya aynı anlamda SF Sarı renk olarak belirtilir. Çünkü
her iki özellik alelinden de yalnıca birer adedine sahiptir.
Þ
ZZ : Bu genotipteki erkek kuş sarı vücut
rengine sahip olur.
Þ
ZW : Bu genotipteki dişi kuş yeşil vücut
rengine sahip olur.
Þ
ZW : Bu genotipteki
dişi kuş sarı vücut rengine sahip olur.
Görüldüğü üzere dişi kuşlar ilgili
renklerin alelleri “Z” gonozomu üzerinden taşındığı için eksik baskınlık
özelliği gösteremezler.
“W” gonozomu üzerinden taşınan
özelliklerde eş baskınlık durumu gözlenemez. Erkek kuşlar bu özelliklere hiçbir
şekilde sahip olamaz.
Cinsiyet Bağlantılı Eşbaskınlık Durumu
Eşey kromozomları üzerinden aktarılan
bir özelliğin iki farklı aleli de birbirine eşit düzeyde baskınlık gösterdiği
durumda canlının her iki alelin karakterine de eşit miktarda sahip olması
durumudur. Eşey bağlantılı eksik baskınlık durumuna benzer. “Z” gonozomu
üzerinden taşınan özelliklerde erkeklerde SF (tek faktör) olunması durumunda
eşbaskınlık meydana gelebilir. Dişi kuşlarda hiçbir şekilde eş baskınlık durumu
gerçekleşmez.
Bu yazı dizisi tamamen tarafımca oluşturulmuştur. İzinsiz
kopyalanması ve kullanılması suç teşkil etmektedir. Görsel materyaller telif
hakkına tâbi değildir. Öneri ve isteklerinizi bana şahsi olarak
bildirebilirsiniz.
Batuhan Özbay
Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Moleküler Biyoloji ve
Genetik

Yorumlar
Yorum Gönder