Kuşlarda Mutasyonların Ortaya Çıkışı
Esaret altında tuttuğumuz kanatlı hayvanlarımıza belki de en büyük iyiliği onların genetik havuzunu genişletip tür içindeki çeşitliliklerini arttırarak yaptık. Bizlerin "mutasyon" olarak isimlendirdiği bu genetiksel değişimler çoğunlukla bizim elimizle olmuştur. Peki biz bunlara nasıl sebep olduk ?
Doğadaki neredeyse bütün kuş türleri doğal form olarak bir, en fazla iki renkte bulunurlar. Örneğin zebra ispinozlarının doğadaki formu yalnızca "normal gri" formdur. Java ispinoları ise doğada yalnızca siyah renkte bulunurlar. Muhabbet kuşlarının vahşi hayatta sahip oldukları renk ise 0 koyu faktörlü yeşil renktir. Uzun yıllar önce doğadan koparılarak kafes ortamında üretilmeye başlanılan bu kuş türleri bazı harici ve dahili etmenler ile değişime uğradılar. Örneğin kafes ortamında kullanılan ve doğada bulunmayan ilaçlar, insanların bulunduğu çevreden etkilendikleri radyasyon, kafes hayatındaki stres, gündelik diyetlerdeki değişim, crossing-over olayının etkisi gibi faktörler kuşların genetiksel yapılarında çeşitli mutasyonlara yol açtı. Oluşan mutasyon lethal bir etki yaratmadı ise kuşlar hayatta kaldı, hayati fonksiyonları bozan mutasyonlar kuşların neslinin devamını önledi. Hayatta kalan mutant kuşların bir şekilde çoğalması veya üretilmesi ile bu mutasyonlar günümüze kadar gelmiştir. Peki gözlemleyebildiğimiz bir mutasyon gelişim süreci olmadı mı ? Tabi ki oldu.
"George" ismindeki bu zebra ispinozu mutasyonu 1997 yılında Güney Avustralyalı üretici Mr. David Reese tarafından keşfedildi. Mutasyonun kalıtımını takip ederek takip ederek çoğaltmayı başaran Mr. Reese yeni bir mutasyonun oluşumunda belirgin rol oynadı. Peki kendisi nasıl üretmeyi başardı? Galiba bunu kesin olarak bilme şansımız yok.
"Alumina" adıyla anılan bu mutasyon da 1996 yılında Güney Batı Avustralya'da bir evcil hayvan marketinde tesadüfen bulundu ve üretilerek yaygınlaştırıldı. Alumina mutasyonu da böylece ortaya çıkmış oldu.
Peki doğada mutasyonların ortaya çıkışı mümkün değil mi ? Pekala mümkündür. Özellikle doğa kuşu yetiştiricileri doğadaki mutasyonlara çok daha hakimdirler. "Akgerdan" olarak adlandırılan kuşlar aslında sakaların doğada meydana gelmiş bir mutasyonudur. "Isabel" mutasyona sahip florya kuşları da doğada yakalanmış, görülmüş ve raporlanmıştır. Çok nadir olarak yerel türlerde albinizm görülebilmektedir. Örneğin albino serçe ve arap bülbüllerinin doğada görüldükleri rapor edilmiştir. Fakat doğa hayatındaki kuşların yerleşimleri çok daha geniş alana yayıldıkları için mutasyonların devamı için mutant kuşların birbirine rastlaması ve eşleşmesi imkansıza yakın zordur. Buna ek olarak doğadaki kuşlar kafes ortamındaki kuşlara göre çok daha az yapay etmenlere maruz kaldıkları için genetiksel değişimleri de çok yavaş ve nadiren gerçekleşmektedir.
Doğada görülüp kayıt altına alınmış "Albino Serçe"
Mutasyonların değerini belirleyen etmen nedir ? Genel geçer bir yargıyla hareket edecek olursak az bulunan şeylerin değerinin fazla olduğunu söyleyebiliriz, altın ve elmas gibi. Aynı mantıkla az bulunan ve üretilen mutasyonlar da daha fazla değerlidir. Zebra ispinozları 1840-1850'li yıllar arasında Avrupa'ya ulaşmıştır ve üretimine başlanmıştır. Fakat tanımlanan ilk mutasyon olan "Beyaz" ancak 1921 yılında Avustralya'da üretilebilmiş ve Avrupa'ya gelişi 1930 yılını bulmuştur. Beyaz mutasyonun Avrupa'ya gelişinin üzerinden neredeyse bir asır geçmek üzere. Bu süre zarfında beyaz mutasyon zebra ispinozları Avrupa'nın her tarafındaki üreticiler tarafından belki milyonlarca adette üretilmiş ve değerini kaybetmiştir. Beyaz mutasyonun aksine George mutasyonun üretilmesinin üzerinden çeyrek asır bile geçmemiştir. Haliyle dünya üzerinde sadece bir kişide vardır ve servet değerindedir.
Varlığı ilk defa 1878 yılında kayıtlara geçen 0 koyu faktörlü mavi muhabbet kuşları 1930'lu yılların sonuna kadar o kadar nadirdi ki, tek bir tanesi dahi 100 Sterline satılıyordu. Bu rakam enflasyonu hesaba katarsak bugünün döviz kuru ile yaklaşık 5.900 Sterline denk geliyor, yani 50.000 lira ! Bugün ise aynı mutasyonu herhangi bir evcil hayvan marketinden binde biri fiyata bulabiliriz.
Mutasyonlar bir şekilde ortaya çıktıktan sonra mutant kuşların kanı takip edilerek çoğaltılması sağlanıyor ise, tarihin herhangi bir döneminde herhangi bir türde ortaya çıkmış ama üretilemediği için günümüze ulaşamamış bir mutasyon olabilir mi ? Kesinlikle. Kayıtlara soyu tükenen bir mutasyon geçmediği için bu soruya somut bir örnek vermemiz imkansız. Hatırlayalım, Alumina zebra ispinozu tesadüfen bulunmuştu. Ya Mr. Steve McMillan o kuşu hiç bulmasaydı veya farkına varamayan bir üreticinin eline geçseydi o zaman elimizde Alumina mutasyon diye bir şey olacak mıydı ?
Doğadaki neredeyse bütün kuş türleri doğal form olarak bir, en fazla iki renkte bulunurlar. Örneğin zebra ispinozlarının doğadaki formu yalnızca "normal gri" formdur. Java ispinoları ise doğada yalnızca siyah renkte bulunurlar. Muhabbet kuşlarının vahşi hayatta sahip oldukları renk ise 0 koyu faktörlü yeşil renktir. Uzun yıllar önce doğadan koparılarak kafes ortamında üretilmeye başlanılan bu kuş türleri bazı harici ve dahili etmenler ile değişime uğradılar. Örneğin kafes ortamında kullanılan ve doğada bulunmayan ilaçlar, insanların bulunduğu çevreden etkilendikleri radyasyon, kafes hayatındaki stres, gündelik diyetlerdeki değişim, crossing-over olayının etkisi gibi faktörler kuşların genetiksel yapılarında çeşitli mutasyonlara yol açtı. Oluşan mutasyon lethal bir etki yaratmadı ise kuşlar hayatta kaldı, hayati fonksiyonları bozan mutasyonlar kuşların neslinin devamını önledi. Hayatta kalan mutant kuşların bir şekilde çoğalması veya üretilmesi ile bu mutasyonlar günümüze kadar gelmiştir. Peki gözlemleyebildiğimiz bir mutasyon gelişim süreci olmadı mı ? Tabi ki oldu.
"George" ismindeki bu zebra ispinozu mutasyonu 1997 yılında Güney Avustralyalı üretici Mr. David Reese tarafından keşfedildi. Mutasyonun kalıtımını takip ederek takip ederek çoğaltmayı başaran Mr. Reese yeni bir mutasyonun oluşumunda belirgin rol oynadı. Peki kendisi nasıl üretmeyi başardı? Galiba bunu kesin olarak bilme şansımız yok.
"Alumina" adıyla anılan bu mutasyon da 1996 yılında Güney Batı Avustralya'da bir evcil hayvan marketinde tesadüfen bulundu ve üretilerek yaygınlaştırıldı. Alumina mutasyonu da böylece ortaya çıkmış oldu.
Peki doğada mutasyonların ortaya çıkışı mümkün değil mi ? Pekala mümkündür. Özellikle doğa kuşu yetiştiricileri doğadaki mutasyonlara çok daha hakimdirler. "Akgerdan" olarak adlandırılan kuşlar aslında sakaların doğada meydana gelmiş bir mutasyonudur. "Isabel" mutasyona sahip florya kuşları da doğada yakalanmış, görülmüş ve raporlanmıştır. Çok nadir olarak yerel türlerde albinizm görülebilmektedir. Örneğin albino serçe ve arap bülbüllerinin doğada görüldükleri rapor edilmiştir. Fakat doğa hayatındaki kuşların yerleşimleri çok daha geniş alana yayıldıkları için mutasyonların devamı için mutant kuşların birbirine rastlaması ve eşleşmesi imkansıza yakın zordur. Buna ek olarak doğadaki kuşlar kafes ortamındaki kuşlara göre çok daha az yapay etmenlere maruz kaldıkları için genetiksel değişimleri de çok yavaş ve nadiren gerçekleşmektedir.
Doğada görülüp kayıt altına alınmış "Albino Serçe"
Mutasyonların değerini belirleyen etmen nedir ? Genel geçer bir yargıyla hareket edecek olursak az bulunan şeylerin değerinin fazla olduğunu söyleyebiliriz, altın ve elmas gibi. Aynı mantıkla az bulunan ve üretilen mutasyonlar da daha fazla değerlidir. Zebra ispinozları 1840-1850'li yıllar arasında Avrupa'ya ulaşmıştır ve üretimine başlanmıştır. Fakat tanımlanan ilk mutasyon olan "Beyaz" ancak 1921 yılında Avustralya'da üretilebilmiş ve Avrupa'ya gelişi 1930 yılını bulmuştur. Beyaz mutasyonun Avrupa'ya gelişinin üzerinden neredeyse bir asır geçmek üzere. Bu süre zarfında beyaz mutasyon zebra ispinozları Avrupa'nın her tarafındaki üreticiler tarafından belki milyonlarca adette üretilmiş ve değerini kaybetmiştir. Beyaz mutasyonun aksine George mutasyonun üretilmesinin üzerinden çeyrek asır bile geçmemiştir. Haliyle dünya üzerinde sadece bir kişide vardır ve servet değerindedir.
Varlığı ilk defa 1878 yılında kayıtlara geçen 0 koyu faktörlü mavi muhabbet kuşları 1930'lu yılların sonuna kadar o kadar nadirdi ki, tek bir tanesi dahi 100 Sterline satılıyordu. Bu rakam enflasyonu hesaba katarsak bugünün döviz kuru ile yaklaşık 5.900 Sterline denk geliyor, yani 50.000 lira ! Bugün ise aynı mutasyonu herhangi bir evcil hayvan marketinden binde biri fiyata bulabiliriz.Mutasyonlar bir şekilde ortaya çıktıktan sonra mutant kuşların kanı takip edilerek çoğaltılması sağlanıyor ise, tarihin herhangi bir döneminde herhangi bir türde ortaya çıkmış ama üretilemediği için günümüze ulaşamamış bir mutasyon olabilir mi ? Kesinlikle. Kayıtlara soyu tükenen bir mutasyon geçmediği için bu soruya somut bir örnek vermemiz imkansız. Hatırlayalım, Alumina zebra ispinozu tesadüfen bulunmuştu. Ya Mr. Steve McMillan o kuşu hiç bulmasaydı veya farkına varamayan bir üreticinin eline geçseydi o zaman elimizde Alumina mutasyon diye bir şey olacak mıydı ?


Yorumlar
Yorum Gönder